A Trip to Şanlıurfa (İngilizce kısa hikaye A1)
Hikayemiz A1 düzeyinde, İngilizce temeli olanlar rahatlıkla anlayacaklardır, altta hikaye metni, çeviri videosu, orjinal sesi sesi, kelime ve filller listesi ve çeviri metni bulunmaktadır. Bol şans.
www.ingilizce.substack.com
Hikayenin sesi
A Trip to Şanlıurfa.
Last summer, Ali and his family visited Şanlıurfa, a beautiful city in southeastern Turkey. Şanlıurfa is famous for its history, culture, and delicious food. Ali was very excited because it was his first time there.
On the first day, they visited Balıklıgöl, a sacred lake with many fish. Ali fed the fish and took many photos. Then, they went to the Şanlıurfa Museum. Ali learned about the ancient history of the city. He was amazed by the old artifacts.
The next day, they ate çiğ köfte, a traditional dish of Şanlıurfa. Ali loved the spicy taste. They also visited the bazaar and bought souvenirs. Ali’s mother bought a beautiful scarf, and his father bought handmade shoes.
Ali and his family had a wonderful time in Şanlıurfa. They want to visit again next year.
Hikayenin Türkçe anlatıml çeviri videosu
Hikayede Geçen Kelimeler ve İfade Kalıpları:
summer – Yaz
family – Aile
visit – Ziyaret etmek
beautiful – Güzel
city – Şehir
southeastern – Güneydoğu
famous – Ünlü
history – Tarih
culture – Kültür
delicious – Lezzetli
food – Yemek
excited – Heyecanlı
sacred – Kutsal
lake – Göl
fish – Balık
feed – Beslemek
photos – Fotoğraflar
museum – Müze
ancient – Eski, antik
amazed – Hayran kalmak
artifacts – Tarihi eserler
traditional – Geleneksel
dish – Yemek
spicy – Baharatlı
taste – Lezzet
bazaar – Pazar
souvenirs – Hediyelik eşyalar
scarf – Eşarp
handmade – El yapımı
shoes – Ayakkabılar
wonderful – Harika
again – Tekrar
Hikayede Geçen Fiiller ve Türkçe Karşılıkları:
visit – Ziyaret etmek
Örnek: I visit my grandmother every Sunday. (Her pazar büyükannemi ziyaret ederim.)
feed – Beslemek
Örnek: I feed the cat every morning. (Her sabah kediyi beslerim.)
take – Almak, çekmek (fotoğraf)
Örnek: I take a photo of the park. (Parkın fotoğrafını çekerim.)
go – Gitmek
Örnek: I go to school by bus. (Okula otobüsle giderim.)
learn – Öğrenmek
Örnek: I learn English at school. (Okulda İngilizce öğrenirim.)
eat – Yemek
Örnek: I eat an apple every day. (Her gün bir elma yerim.)
love – Sevmek
Örnek: I love ice cream. (Dondurmayı severim.)
buy – Satın almak
Örnek: I buy bread from the bakery. (Fırından ekmek alırım.)
want – İstemek
Örnek: I want to drink water. (Su içmek istiyorum.)
Hikayenin Türkçe Çevirisi:
Şanlıurfa'ya Bir Gezi
Geçen yaz, Ali ve ailesi Türkiye'nin güneydoğusundaki güzel bir şehir olan Şanlıurfa'yı ziyaret etti. Şanlıurfa, tarihi, kültürü ve lezzetli yemekleriyle ünlüdür. Ali çok heyecanlıydı çünkü oraya ilk kez gidiyordu.
İlk gün, Balıklıgöl'ü ziyaret ettiler. Burası birçok balığın olduğu kutsal bir göldür. Ali balıkları besledi ve birçok fotoğraf çekti. Daha sonra Şanlıurfa Müzesi'ne gittiler. Ali, şehrin eski tarihi hakkında bilgi edindi. Tarihi eserlere hayran kaldı.
Ertesi gün, Şanlıurfa'nın geleneksel yemeği olan çiğ köfte yediler. Ali, baharatlı tadını çok sevdi. Ayrıca pazara gittiler ve hediyelik eşyalar aldılar. Ali'nin annesi güzel bir eşarp aldı ve babası el yapımı ayakkabılar aldı.
Ali ve ailesi Şanlıurfa'da harika vakit geçirdi. Gelecek yıl tekrar ziyaret etmek istiyorlar.